Mart 2018 den itibaren dövizde agresif bir şekilde artışlar olmaya başlamıştı. Seçim sürecinde bir şekilde baskılanan döviz, seçim sonrasında tekrar atak denemelerine başlamış durumda.
Daha önceleri de defalarca belirttiğim gibi, iş dünyası için en büyük sıkıntı dövizdeki yükseklik değil, aşırı dalgalanmalar.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının ideolojik hareketlerle ülkemizin kredi notunu düşürmesi dövizdeki yükselişin en önemli nedenlerinden biri hiç şüphesiz.
Erdoğan’ın haklı söylemiyle “dış güçlerin saldırısı.”
Ama burada unutmamamız gereken bir şey var;
“Düşman en zayıf olduğun yerden saldırır.”
Şüphesiz döviz saldırılarının da sebebi bu cepheyi yeteri kadar güçlendiremememiz.
Yıllarca verilen dış ticaret açıklarını görmezden gelmemiz bunun en önemli göstergesi. Bu konulara çok ayrıntılı girmek istemiyorum.
Diğer taraftan, dış güçlerin bu en zayıf tarafımızdan bizleri vurmaya çalışması, içimizdeki birilerini de harekete geçirmiş olamaz mı?
Tarih bunun örnekleriyle dolu.
Özellikle Fetöcüler, bazı aşırı Erdoğan muhalifleri ve fısıltı gazetesi , sinsice dedikodular yayarak bu ihanete ortak olmadılar mı?
Dolar 7 lira olacak, 10 lira olacak söylem ve dedikoduları bu ihanet projesinin bir parçası değil miydi?
Kriz dönemlerinde sıradan hane halkını döviz almaya yönelik yayınları hangi ekonomik gerekçeye sığdıracaksınız?
Bunun tek bir açıklaması var;
“Krizi ranta çevirmek.”
Şunu çok iyi anlatmamız lazım;
“Döviz bir rant mekanizması değildir, döviz bir satın alma mekanizmasıdır.”
Maalesef son zamanlarda döviz üzerinde hisse senedi gibi alım satım işlemleri yapılmakta ve bu da dövizde aşırı dalgalanmalara sebebiyet vermektedir.
Özellikle, birçok Yatırım Danışmanı şirketler bu konuda binlerce müşterisini yönlendirmekte ve döviz üzerinden manipülasyonlara sebebiyet vermektedir.
Şöyle ki;
Yatırım Danışmanı firmalar Grafiklere göre belirledikleri destek ve dirençlerde müşterilerini yönlendirici mailler atmaktadırlar.
Binlerce kişiye atılan “dolar 5,30 dan alın, 5,70 de satın” gibi mesajlar bu dalgalanmanın en büyük sebeplerinden biri.
Yatırım Danışmanlığı Kapsamında bir kurumun müşterilerine attığı toplu maillerden birkaç örnek vermek istiyorum. Bu kurum piyasanı domine edenlerden biri:
“USDTRY paritesinde iki bölge kritik; 5.65/66 ve 5.75/77. 65/66 Nisan başında bu yana geçilemiyordu, şu sıralar geçildi/geçiliyor. Sonrasında 5.75/77 geliyor.”
“USDTRY piyasasının 5.50 etrafında dengelenmesini bekliyoruz, 5.59-63 arası realizasyon alanı, oynaklık yüksek, bu sebeple yukarı yönlü hareket şimdilik çok sürdürülebilir değil.”
Bu tür yatırım önerilerinin, Hisse Senedi Piyasalarında, Emtia piyasalarında yapılması gayet normal.
Normal olmayan ise bu önerilerin Döviz İşlemlerinde yapılması.
Hem de yatırım danışmanlığı kapsamında.
Yabancı yatırımcı kuruluşların bu tavsiyelerini inceleme gereği duyuyoruz da, ülkemizdeki yerli firmaları neden incelemiyoruz.
Bence Yatırım Danışmanlığı Kapsamında Döviz Trade Önerilerine bir sınırlandırma getirilmeli.
Çünkü bu işlemler ekonomimize hiçbir şey kazandırmaz, çok şeyler kaybettirir.
Bir yanıt bırakın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.
WordPress Social Login is not configured yet.
Please navigate to Settings > WP Social Login to configure this plugin.
For more information, refer to the online user guide..